İyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler!

“İyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler!” Bu yazıyı okuyan da, oluşturan da birer sahne sanatçısıdır. Günün belirli bir saatinde sahneye çıkıp aynı oyunu bir döngüye sokmuşçasına oynamak bizlerin görevi midir? Yarının ise bugünden aynı olmayacağı ne malum? Üzerinde kendimizi sergilediğimiz sahne bizim gerçeğimizken bir başkasının kurgusu mudur? Bu gibi soruların üzerine kafa yoruyorum bugün ve aklıma tek bir soru geliyor: Biz oyuncular perdenin sınırını keşfettik mi? Truman Burbank düzenli olarak komşularına selam veren, yan komşusunun köpeğinden korkan, işe giderken magazin alan ve her adımı tasarlanmış bir satış yöneticisidir. Gün içerisinde Truman’ın yaptıklarına bizim gibi milyonlarca seyirci kendi ekranlarında şahit olur. Hafızasında kalan anılar aracılığıyla Truman kasabada her zamanki düzeni koruyan olayların ve kişilerin yerleştirilmiş olduğuna yönelik keşifler yapmaya başlar. Tüm bu keşifler ışığında bir çıkış noktası olarak gözüken “Fiji Adası”, Truman’ın yolculuğu...